BLOG

Mevsimsel Depresyon

Sonbahar Depresyonu / Mevsimsel Depresyon

Eylül ayının sonlarında başlayıp Nisan’da biten SonbaharDepresyonu , erkeklere oranla kadınlarda daha çok görülür. Ekvatordan uzaklaştıkça semptomlarının arttığı görülen SD’nun sıklığı 17 – 25 yaş aralığında çok daha fazladır.

Sonbahar ve Kış aylarında aşırı yemek yeme, kilo artışı, enerji kaybı ve aşırı uyku isteği, mevsimsel depresyonun başlangıç üçlüsü olarak tanımlanır; bu belirtileri kendinizde görüyorsanız depresyonda olduğunuzu düşünebilirsiniz.

Güneşli ve sıcak günlerin azalmaya başlamasıyla birlikte, mevsimsel depresif belirtilerde de artış yaşanmaya başlar. Bunun sebebi güneş ışığının azalmasının insan psikolojisi üzerindeki negatif etkisidir. Kış mevsiminde günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve insanların sürekli kapalı ortamlarda kalması psikolojilerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kış aylarında mevsimsel değişikliklerin yaşanmasıyla birlikte temel vücut ritim ve fonksiyonlarında da bir takım değişimler söz konusu olur. Bununla birlikte kış aylarında birçok kişide uyku ihtiyacı ve iştah artışı yaşanırken, enerji ve keyif düzeyinde de azalma görülür.

İnsanların yaz aylarında, yaşadıkları olaylara karşı yaklaşımları, sorunları çözme konusundaki rahatlıkları, kendilerine duydukları güven hissi, kış aylarının gelmesiyle birlikte yerini mutsuzluk hissi, iç sıkıntısı, fiziksel ve ruhsal bitkinlik, yorgunluk ve uyku haline bırakabilir. Mevsimsel depresyonun belirtileri incelendiğinde, hayattan zevk almama, isteksizlik, ilgisizlik, enerji kaybı, iştah artışı, çökkün bir duygu durumu, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu şikayetleri göze çarpmaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucu, mevsimsel depresyonun oluşumunda, normalde depresyon ile ilişkili olan “serotonin” ve “noradrenalin” gibi hormanların işleyişlerinin yanı sıra “melatonin” adı verilen hormonun da etkili olduğu belirlenmiştir. Beynimizde bulunan ve meletonin hormonu üretmekle görevli olan epifiz bezi, karanlık ortamlarda bu hormon üretimini artırır. Söz konusu meletonin hormunun ise insanın fiziksel hareketlerini yavaşlatan, uykulu ve dingin bir ruh hali yaratan doğal bir sakinleştirici özelliği vardır. Özellikle kış aylarında melatonin hormonun üretimindeki artışla birlikte depresif belirtilerin görülme sıklığı da artmaktadır.

Kış aylarıyla birlikte ortaya çıkan mevsimsel depresyonun iş yaşamında da önemli sorunlara yol açtığı gözlenmektedir. Bu sorunların en başında enerji ve motivasyon seviyesindeki azalmayla birlikte ortaya çıkan iş gücü kaybı gelir. Mevsimsel depresyona bağlı olarak depresif belirtiler gösteren çalışanların performanslarındaki düşüş söz konusu iş kaybının en önemli sebeplerinden biridir. Mevsimsel depresyonun olumsuz etkileri yalnızca bireysel iş gücü kaybı ile kalmamakta, çalışanların arasındaki sosyal etkileşim ile söz konusu depresif belirtilerin yaygınlaştığı, enerji kaybı, çökkün ve mutsuz ruh hali, isteksizlik ve ilgisizlik gibi şikâyetlerin arttığı gözlenmektedir.

 Sonbahar Depresyonuyla Nasıl Başederiz ?

Tüm uzmanların başlıca önerisi gün ışığından faydalanılmasıdır. Hava güneşli olmasa bile sabah ya da öğlen saatlerinde 20-30 dakika dışarıda zaman geçirmek, mevcut gün ışığından faydalanma açısından önemli bir yere sahiptir. Düzenli spor, en azından her gün yapılacak yarım saatlik düzenli yürüyüşler, sağlıklı beslenmek, karbonhidrat ve şeker içeren gıdaların  alımını kontrol altında tutmak, besin takviyesi olarak alınabilecek bir multivitamin, özellikle B vitamini eksikliğinin olup olmadığının kontrol altında tutulması diğer önemli önerilerden birkaçıdır.

Mevsimsel depresyonunun önüne geçebilmek için özellikle çalışma ortamlarında gerekli ışık ihtiyacının karşılanması ve ortamın ısı ayarının kontrol altında tutulması da önemli bir yer teşkil etmektedir.

Genel olarak tüm alt tipleriyle depresyon, dünyada 16-45 yaş arasında global hastalık yükü açısından ikinci sırada yer alan ve genç üretken nüfusun büyük bir bölümünü etkileyen bir hastalıktır. Buna rağmen depresyon hastalarının yalnızca %20 sinin tedaviye başvurduğunu göz önüne aldığımızda mevsimsel depresyonun belirtileri hakkında bilgi sahibi olmanın bu noktadaki öneminin bir kez daha altının çizilmesi gerekmektedir.

  1. Mutsuzluk, ümitsizlik, isteksizlik
  2. Kendini değersiz hissetme, zaman zaman suçluluk duygusu içine girme.
  3. Uyku bozukluğu: Uykusuzluk, bazen da aşırı uyku hali.
  4. Enerji azalması: Çabuk yorulma.
  5. İştah değişikliği: İştah azalması veya artması. Daha çok karbonhidratlı yiyeceklere yönelme.
  6. Sinirlilik ve karamsarlık.
  7. Anksiyete.
  8. Konsantrasyonda bozuklukları.
  9. Ölüm düşünceleri ve intihar arzusu.

Bu belirtilerin 3 yada daha fazlası sizin için de geçerli ise en kısa sürede bir uzmandan yardım almanızda fayda vardır.

Bir yorum yazın!

    Twitter not configured.