BLOG

Sözlerin tutulamaması, yalan söyleme veya aldatma: Güveni sarsan bu davranışlar genellikle ilişkilerin başarısızlığı ile sonuçlanır. Romantik ilişkideki temel güven duygusu sürekli olarak sarsıldığı takdirde, sorunlar ortaya çıkar ve birlikte kalmak için gerekli motivasyon azalır.

2. Gücün dengesizliği: Partnerlerden birinin baskın bir şekilde daha fazla karar verme gücü var ise ilişkide sorunlar ortaya çıkar. Sosyal aktiviteler, arkadaşlar, ekonomik konular, evle ilgili konular, tatiller vb. konularda aynı kişinin sıklıkla karar veriyor olması ilişkiyi dengesiz hale getirir. Sağlıklı bir ilişki için bir eşitlik hissinin olabilmesi gerekir.

3. Basmakalıp (stereotip) düşünceleri kabullenmek: Partnerlerden birinin “erkekler seksi kadından daha çok sever”, “kadınlar pasiftir”, “erkekler kadından daha çok para kazanır” gibi cinsiyetle ilgili basmakalıp düşüncelere inanması halinde, yanlış beklentiler yaratılır ve bu beklentilerin ilişkinin başarısızlığa uğramasına yol açabilir

4. Soyutlanma: Romantik ilişkinin başlangıcında olan bir çiftin sıklıkla yaşadığı bir sorun, arkadaş ve aile gruplarından kendilerini soyutlamalarıdır. Genellikle ilişki içinde kendini güvende hissetmeyen ve kaybetme duygusu baskın olan partnerlerde bu durum görülür. Bu tarz ilişkiler dengeli kalamazlar ve farklı sorunların ortaya çıkmasına yol açarak başarısızlıkla sonuçlanabilirler.

5. Bireylerin kendilerini bilmeleri: Partnerlerden birinin veya her ikisinin kendi bireysel ihtiyaçları, beklentileri, zevkleri, hayalleri, değerleri ve tercihleri hakkında bilgi sahibi olmamaları-kendini bilmeleri- sonucunda sağlıklı bir ilişki kurulması güçleşir. Kendini bilmek, partnerlere kim oldukları ve ne istedikleri hakkında iletişim kurabilme fırsatını tanır ve bu da romantik ilişkinin bitmesini önleyebilir. Çoğunlukla genç yaşta birlikte olmaya başlayan çiftlerde daha sık karşılaşılan bir sorundur.

6. Düşük öz-saygı, güvensizlik ve özgüven eksikliği: İlişkilerin bitmesine neden olan başka bir ortak sorun ise partnerlerden birinin kendini sevmeye değer bulmamasıdır. Bu güvensizlik duygusu içinde kişi diğeri üzerinde hükmedici davranmaya ve partnerine bağımlı olmaya başlar. Sağlıklı bir ilişkiyi engelleyen bu durumun oluşmaması için her partnerin kendisi için öz-saygı ve özgüven oluşturması gerekir.

7. Aşırı kıskançlık: Sanrısal boyutlara varabilen kıskançlık, şiddet ve suistimal doğurabileceğinden romantik ilişkilerin devamı için tehditkardır. Her ne kadar bu boyutta olan kıskançlıklar çok sık rastlanılan bir sorun olmasa da, daha orta düzeydeki kıskançlık ortak bir sorundur.

8. Etkisiz iletişim: Çift birbirleri ile düşüncelerini, duygularını, fikirlerini, değerlerini, ihtiyaçlarını, korkularını ve mutluluklarını paylaşamıyor ise ilişki başarısızlıkla sonuçlanabilir. İyi bir ilişkiye sahip olabilmek için çiftler etkili bir iletişimi nasıl sağlayacaklarını öğrenmelidirler.

9. Kontrol sorunları: Eğer partnerlerden biri diğerini kontrol ve manipüle etmeye çalışıyorsa, romantik ilişki güçsüzleşir ve hatta tehlikeli hale gelebilir. Partnerini sürekli kontrol eden, tehdit eden, partnerinin kendisinden farklı plan yapmasına izin vermeyen kişilerin bu tarz kişiler olduğu söylenebilir. Bunun sevgi dolu bir ilişki olduğunu söylenemez ve ayrılıkla sonlanması muhtemeldir.

10. Şiddet: Fiziksel, cinsel veya duygusal suistimal partnerin üzerinde tamamen bir kontrol elde etmek için yapılan girişimlerdir. Her ne kadar böyle ilişkilerin bir an evvel sonlanması gerekirse de, pek çok çift farklı nedenlerle birlikte olmaya devam ederler. Romantik ilişkinin bitmesi için güçlü bir neden olan şiddetin ardından sevginin yeniden inşaa edilmesi kolay değildir.