BLOG

Evlilik ve aile terapisi içinde çalışılan, ilişki ve evliliklerde varlığı en önemli konulardan ikisi Yakınlık ve güvendir. Çiftler arasındaki yakınlık, güvenden ayrı olarak var olamaz. Güvenin var olabilmesi için de üç şeye ihtiyacı vardır: Emniyet, dürüstlük ve saygı.

Fiziksel, duygusal ya da ruhsal olarak yakın olabilmek için bireyler kalkanları indirerek içten ve gerçekçi olmalı ve partnerine de böyle davranma olanağını sunmalıdırlar. Bunun olabilmesi için  her iki tarafın da duygusal olarak kendisini emniyette hissetmeye, partnerinin kendisini bilerek incitmeyeceğine ya da kendisine ihanet etmeyeceğine inanmaya ihtiyacı vardır. Bunlar güvenin temel parçalarıdır.

Çiftlerin güven köprüsünü inşaa edebilmeleri

Dünya kaotik ve ürkütücü bir yer olabilir ancak evliliğin havası emniyetli olmadır. Duygusal, sözel, cinsel veya fiziksel istismar, hiçbir koşul altında hoşgörülmemelidir. Bir evliliğin içinde herhangi bir istismarın olmadığını ancak yine de “güven”in zorlayıcı bir konu olduğunu varsayarak çiftlerin huzur, rahatlık ve emniyeti sağlayarak güveni nasıl geliştirebileceklerinin yollarına bakalım.

1. Başta dinleme olmak üzere iletişim becerileri üzerinde sürekli çalışın. Bir anlaşmazlık halinde, çoğu insan karşısındakini anlamaya çalışmaktan çok kendi söylemek üzere oldukları şeyleri düşünürler. Daha kötüsü, tartışma anının gergin havası içine kendini kaptırarak biyolojik olarak bile partnerini duyma becerisini yitirebilirler.

2. Kendi ihtiyaçlarınız için sorumluluk alın. Partnerinizin zihninizi okuyamayacağı gerçeğini kabullenmeniz gerekmektedir! İstekler, ihtiyaçlar ve fikirler açık ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmelidir. Tam olarak ne istediğinizi, neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin. “Neden daha anlayışlı olamıyorsun?” demek yerine, “Eve girmeden önce ayakkabılarını çıkarsan senin için sakıncası olur mu?” ya da “Eğer gecikeceğin zaman beni ararsan bu beni çok mutlu eder” diyerek partnerinize anlayışlı olmasının yollarını sunun.

3.  Birbirinizi iyi hissettirin. İnsanlar kendilerine keyif kaynağı olan kişilere doğru çekilip, keder kaynağı olanlardan kaçınırlar. Çiftler birbirlerine keyif vermeye çalıştıklarında güven daha kolay oluşur. Unutulmamalıdır ki, kimse kimseyi değiştirme gücüne sahip değilken herkes kendini değiştirme gücüne sahiptir. Her bireyin kendi sıkıntıları ve eksiklikleri üzerine yoğunlaştığı ilişkiler, çiftlerin birbirini suçladığı ilişkilere göre daha başarılıdır.

4. Çözümlenmemiş sorunları biriktirmeyin. Halledilememiş sorunlar enfeksiyon kapmaya açık bir yara gibidir. Kızgınlık ve gücenmelere dönüşen bu halledilememiş sorunlar ilişkinin emniyetli havasına ciddi hasar vererek, oluşturulmuş güveni hırpalar.

5. Adil dövüşün! Sağlıklı tartışmalar kavga haline gelmez. Bunlar fikir ayrılıkları ile ilgili diyaloglardır. Kavga, kelime olarak sözel veya  fiziksel saldırıyı çağrıştırır, istismar edicidir ve çoğu  zaman yapıcı olmaz. Ayrıca bir kazanan ve kaybeden olacağını düşündürtür. Oysa ki ilişkilerde tartışmaların sonucu her iki taraf için da olumlu olmalıdır. Çatışmayla başa çıkmak için birbirini sıfatlandırmaktan kaçınmak, cümleleri kurmaya “sen” ile değil “ben” kelimesi ile başlamak, kişinin kendisine değil davranışına yönelik duygunuzu ve düşüncenizi aktarmak, anlaşıldığınızdan ve anladığınızdan emin olmak ve gerginleşen duygular kontrolden çıkamaya başlayacak gibiyse tartışmaya ara vermek gerekmektedir.

6. Yardımı erken alın. Çiftler genellikle bir terapisten yardım istemeye ancak durumla başa çıkamaz hale geldiklerinde, bir anlamda “son nefesleriyle” gelirler. Oysa ki durum tamamen kızışmadan ve duygusal olarak çok yoğun hasarlar alınmadan bir aile terapistinden yardım almak çok daha iyi sonuçlar verir.

7. İlişkiye zaman harcamaya devam edin. Birlikte uzun süre zaman geçiren partnerlerin ilişkiye  fazla çaba harcamak zorunda olmadıkları insanların doğru olduğuna inandıkları gerçekten uzak bir saptamadır! Birbiriyle birlikte olmaya devam ettikleri süre boyunca partnerler birbirlerini yüceltmelidir. Günlük işlerde dahi sevgi ve saygı yansıtılmalıdır. Birbirinin hoşlandığını şeyleri yapmaya, partnerini memnun etmeye devam edebilmelidir.